İLÇEMİZİN TARİHÇESİ Bayat sözcüğünün anlamı, her ne kadar günümüzde, tazeliğini kaybetmiş, eskimiş anlamlarında kullanılsa da, tarihi anlamı tamamen farklıdır. Bunu anlamak için Oğuz Kağan Destanı nı okumak gerekir. Oğuz Kağan Destanı Destan kahramanı Oğuz Kağan(Oğuz Han) Büyük Hun Hakanı Mete (Mao-tu M.0.210-175) dir. Destana göre Mete Han iki kere evlenmiş. Birinci eşi gökten bir ışık içinde inmiş, bu eşinden Gün, Ay ve Yıldız, adında üç oğlu olmuştur. İkinci eşini ise bir adanın ortasındaki ulu bir ağacın içinde bulmuş ve onunla evlenmiştir. Bu eşinden de Gök, Dağ ve Deniz adında üç oğlu olmuş. Mete Han gökler tanrısının kutsal kızı ve yerler tanrısının kutsal kızı ile evlenerek, gökyüzüne ve yeryüzüne egemen olmayı amaçlayan tanrısal bir sahipliği simgeler. Bunun içinde Oğuz Han kendini dünya kağanı ilan eder. Oğuz Kağan; diyerek dört yana yayılmak amacıyla büyük bir imparatorluk kurar. Kendisi yaşlanınca büyük bir kurultay oluşturur ve imparatorluğu oğulları arasında paylaştırır. Ülkeyi sağ ve sol olmak üzere iki kola ayırır. Sağ kolu Bozoklar olarak birinci eşinden olan oğulları Gün, Ay ve Yıldız' a sol kulu da Üçoklar adıyla ikinci eşinden olan oğulları Gök, Dağ ve Deniz' e verir. Bu altı oğlundan da dörder torunu olmuş ve böylece Oğuz Han’ dan 24 Türk boyu türemiştir. İşte bu 24 Türk boyundan birinin adıdır, BAYAT. Asalet sırasına göre Osmanlıların mensup olduğu Kayı boyundan sonra ikinci sırayı alır.Bayat sözcüğünün bazı anlamları şunlardır:
Kaymakamlık Binası Tarihçesi
Binanın yapıldığı yıllarda aynı mimari özelliklerde Bolvadin Akçeşme İlkokulu, Topaklı Boğazında Karakol, Çay’da Kurtuluş İlkokulu, Emirdağ’da İnkılap İlkokulu yapılmıştır.
Bina kurtuluş savaşı sırasında Afyonkarahisar ve havalisi Kuvayi Milliye Komutanı Yarbay Arif bey tarafından karargah olarak kullanılmıştır.
Kurtuluş savaşı sonrası bina zaman zaman İlkokul binası, zaman zaman mahkeme binası olarak kullanılmıştır.
Bayatın 1987 yılında ilçe olması nedeniyle mevcut bina Kaymakamlık hizmet binası olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Binanın iki katlı olduğu, mimarı özelliği gereği birinci kat ve ikinci kat iç merdivenlerinin ve pencerelerinin ahşaptan olduğu, çatısının düz bir zemin şeklinde inşaa edildiği; binanın 1948 yılında yandığı bunun sonucunda; 1950 yılında yapılan tadilatla birinci ve ikinci kat taban ve merdivenlerinin betona dönüştürüldüğü, çatının orijinal halinden uzaklaştırılarak bugünkü haline getirildiği bilinmektedir.
2001 yılında binada yapılan tadilatla alt ve üst katın tabanı fayans kaplama ile döşenmiş, ahşap pencereleri orijinaline uygun PVC pencerelerle değiştirilmiş, dış cephedeki beyaz taş duvarlar bakımı yapıldıktan sonra dış cephe koruma sıvasıyla güçlendirilmiş ve sıva üstü cephe boyası yapılmıştır.Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün 5.01.2005 tarih ve 220 nolu kararı ile son dönem Osmanlı yapısı Hükümet Binasının gerekli kültür varlığı olarak tescilinin uygun olduğuna, koruma grubunun 1.Grup olarak belirlenmesine, mevcut pencere PVC doğramalarının dönem özelliklerine uygun olarak ahşap doğrama ile yenilenmesi, çürüyen taş sövelerin değiştirilmesi onarımlarının aslına uygun malzeme ve detayla yapılması, boyanmış taş yüzeylerin boyalarının temizlenmesi, dış merdiven basamaklarının andezitle kaplanmasına karar verilmiş olup, karar gereği aynı yıl bina restore edilerek kısmen eski orijinal haline dönüştürülmüştür.
|